Bu Blogda Ara

23 Ekim 2011 Pazar

Huuhhuuu biri var mı?

  Biz yokuz şahsen.Yani her pc açtığımda şöyle bir bakıyorum ama bayağıdır yazmıyoruz hiçbirimiz affedin. tabi okuyan varsa. Ama bundan sonra kısa kısa yazmaya karar verdim. Şimdi şöyle ki, okul iyi güzel. Ama bizimkileri çok özlüyorum. Aptal Kovboy'un ve ATSK'nın 11. yaş günümde bana yazdığı mektupları buldum, hüngür hüngür ağladım. Sizi Seviyorum!

9 Ekim 2011 Pazar

Ukalasınız tamam mı?

  Bayağıdır yazamadım, hepinizden özür dilerim. Ben Kupa Kızı buarada, artık Naylon prenses'ten biz bile ümidi kestik. Neyse efenim okul hayatım aynen bir madalyon. Bir yüzü güzel, bir yüzü bok gibi.
***
  Geçen annem beni resim kursuna yazdırdı. Sınır 15 yaş, yani en küçük benim. Yanıma lise 3e giden bi kız oturdu, ,ilk başta kaynaştık gayet güzel. Arkada da lise 3e giden bir çocuk vardı, ama çok sessizdi içimden tanışmak gelmedi. Sınıfın geri kalanını 50 yaş üstü bütün gününü boş geçiren teyzeler ve amcalar oluşturuyordu.
***
  Neyse hoca geldi, "Çizgi çizin" dedi. Vayt ne zor diyerek çizdim, bütün sayfa doldu zaten 10 dk.da. Baktım hala çiziliyor, 20 dk.ya çıkardım. Hala çiziyorlardı 30 oldu.40, 50 derken, Biz 2 saat çizgi çizdik. Ben de sıkıldım karalama yapmaya başladım. Karalama da şu, mal bi vazo gölge vuran taraf siyah, sonra gri ve beyaz. Gayet basit bir gölgeleme yani.
***
  Adam ukala ukala baktı, güldü "Bunlar bizim seviyemizde değil, bizi aşar sonra geleceğiz buralara" dedi. Amaa nasıl bi bakış ooo. "Sen kimsin ki elin bebesi gölgeleme yapıyon haa? gölgeleme zordur siyah-gri-beyaz zor yani" diyo resmen. Ben de "Merak etmeyin ben o seviyeye çoktan geldim zaten" dedim. Adamın yüzü asıldı, anlamadı "Ne yani bunu şimdi çizmedin mi" dedi bana. Evet parmak kadar vazoyu önceden çizerek resim sanatının ....... koymuş oluyorum zaten.
***
  Geldi yine gülerek "yok yok çizme bunlar bizim için fazla" diye nutuk attı. Ben de dayanamadım yanımda götürdüğüm resimleri gösterdim. Ama çok kötü hissettim sonra, çok ukala gözüktüm. İnanın dayanamadım ama. Karalama yaparken bir yüz çizmiştim, yanımdaki kız bana döndü, yüzün elmacık kemiğini belirtti gülümsedi önüne döndü. Dedim acaba ne çiziyo, onun kağıdına baktım. bir sürü yuvarlak. Bu ne lan? oldum resmen. Kız yine gülümseyerek döndü "Ben yuvarlak çizmeyi çok severim" dedi, "Bak" diye yuvarlaklar yapmaya başladı. Dedim napıyosun, üzüm yapıyomuş. Hani bi gölgesi olur, kontürü olur üzüm bile güzel olur. Yok mal gibi 100 tane düz yuvarlak yanyana gelmiş ve üzüm olmuş. Böyle mal bi kız benim resmime karışıyo. Bi de nasıl ukalaa, o halleri görseniz "Sen küçüksün elmacık kemiği çizemezsin. Ama baak benim üzümlerim var" bakışları, o edalar filan.
***
  Neyse o kıza da sinirliydim, bi amca bütün sınıfa resimlerini göstermişti, hoca da ukalaydı ben de açtım resimlerimi. Kız şok oldu, benden hiç beklemiyodu, anladım onu. Hoca şaşırmadı, baktı baktı "Bunlar lekelemeyle yapılmış (alın kurşunkalemle çizgi çizin, parmağınızla dağıtın, onu diyo) sanatsal bi öğretisi yok." dedi. Sanatsal öğreti ne mal herif dedim içimden. "Biz gölgeleri tek tek çizgiyle yaparız" dedi, bi resim verdi bu ne lan oldum. Hiiçç de beğenmedim öyle gölge mi olur dedim, tabi içimden.
***
  Sonra adam bana hangi liseye gidiyorsun dedi. xxxx lisesi dedim. Ne dedi peki? ne dedi? Düz lise mi o dedi. Ben de düz lise tipi var yemin ediyorum, yani yoksa hiç bi insana bu kadar çok "düz liseye gidiyosun dimi" "düz mü o" filan diye sorulmaz. Aşağılar bir bakış attım. "Anadolu" dedim. Hmm dedi gitti. Bi de kurs 9da başlıyo 4 de bitiyo leonardo da vinci olcaz herhalde. O kursa giden insanlar ne ara yiyo, yaşıyo çocuk yapıyo hiç bi fikrim yok.
***
Bi daha da kursa gitmem

8 Ekim 2011 Cumartesi

Diziler hakkında iki yalan bilgi

Aslında benim ders çalışıyor olmam gerek ama canım istemiyor.Ve uzun süredir bloga bu iki yalanı yazmak istiyordum.Şimdi zaman olarak denk geldi ve ben de yazıyorum :D
  Şimdi 1.yalan 'Ne kadar güzel olursan ol bir yerden inerken(çoğunlukla merdivenlerden)ya da bir ortama girerken bütün gözler sana çevrilmez!Yani sen dünyanın gelmiş geçmiş en güzel kadını olsan da üstünde bütün hatlarını ortaya çıkaran mükemmel bir elbise olsa da seni hayran hayran izlemez kimse.Yok böyle bir şey ilk an bakarlar daha sonra kadınlar kıskanır ve yanındakilerin dikkatini çekmeye çalışır.Bu kadar.Yani sen yerine oturana kadar o büyü illa ki bozulur.Bu yüzden bir yere girerken böyle bir tepki görmeyi bekleme.Ha bir de o kıskanç kadın var ya-ki kadınların %99 öyle-kesin bir kusurunu bulur ve seni kötüler.Tabii bu duruma da sevinebilirsin demek ki senin gerçekten güzel buldu diye ama kadınlar bunu da ele vermez.İşin çok zor sana bol şans!!Bu yüzden hiç öyle dizikilerdeki gibi herkesin sizi hayran hayran izleyip sürekli seni izlemesini imkansız ve çok sahte!

 2.yalan Dizilerde bakımlı kadınlar çoğunlukla süs bebeği gibidir.İlk başta çok beğenirsin onunla çıkarsın esas kız da üzülür.Onun gibi olmaya çalışır ama beceremez.Sonra adam bakar ki süs bebeği sadece nazlanmak istenen güzel kızdır.Adam bunu bir süre sonra çekemez.Sonra gider esas kızı bulur.Bu esas kız erkek fatma gibidir çoğunlukla.Yani pek kendine bakmaz ama çok akıllıdır harika bir üslubu vardır aynı zaman da erkeklerin ilgisini çeken konularda da bilgi sahibidir.Ve onu sevdiğini anlar böylece esas kızla adam birlikte olur.Ama dizilerde!!Gerçek hayatta ise erkekler dizideki esas kıza şans bile vermez onu sadece arkadaş,kanka olarak filan görürler.Asıl ilgilerine çeken ve birlikte olmadıkları kişi bakımlı,güzel kadınlardır.Tabii ki bunun için erkekleri suçlayamayız sonuna kadar haklılar sonuçta bir kadın da en başta dış görünüşe bakar.Ama eğer kafası uymadıysa onu bırakır erkekler bunu yapamaz işte bu yüzden bu duruma düşerler.Her neyse konuyu sonuca bağlarsak kadınların bakımlı ve güzel olmaktan başka şansı yoktur.Özellikle de ilk etap için.Daha sonra kafa da uyarsa hem adam hem de kadın sevinir.Ama bakım şart.O zaman hepimize kolay gelsin hanımlar.Bol bakımlı günler :D
-ATSK-