Bu Blogda Ara

29 Ocak 2012 Pazar

Özdemir Asaf

  Özdemir Abi! Evet biliyorum dün ölüm yıl dönümündü ama yazamadım. Şuan rakım yok ama olsa inan bi elimde rakı bi elimde şiirin seni anardım! Rakım yok diye anmayacak değilim korkma. Gerçi niye korkasın, biliyorum sevenin vardır senin.
  Seni her okuyuşumda aklıma özlemi getiriyorsun, özlediklerimi, kaybettiklerimi. Ama diyorsun ya
"Seni saklayacağım inan,
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde." 
   Ben saklamak istemiyorum be Özdemir abi, unutsam olur mu?
                                                                          -Kupa Kızı

maskarası oldun istanbul'un!


tam dışarı çıkıyorsun,kar yağmaya başlıyor.
"hep ben dışarı çıktığımda başlar zaten bu karlar,yağmurlar.istanbul bozdu."diyorsun da kimse inanmıyor.
işe iyi yanından bakmaya başlıyorsun bir süre sonra.
çünkü yapacak bir şey yok be dostum.
kulaklığını takıyorsun.the beatles,the kinks şarkıları yükseliyor.
hava soğuk!
buz mu kesti yoksa burnun?
tamam şarkıya odaklan.
hava sıcak.evet evet sıcak.
kafanı da çalıştırmışsın üstelik.atkıyı takmışsın boynuna.
çok kaptırdın sanki kendini müziğe.
dur! bir kontrol et.yoksa sokağın ortasında dans mı ediyorsun?
yok yok devam et o kadar değilsin henüz.
üşüyorsun be.
evet şimdi dünya güzel.
mükemmel şarkılar.gökyüzünden milyon tane küçük,yuvarlak,beyaz şeyler iniyor.
kaptırdın kendini sen bu işe.
dinlediğin her şarkının klibindesin gibi hızlı ve ritimli adımlar atıyorsun sokakta.
gözlüğüne karlar geliyor,görüş açında sıkıntı oluyor sanki.
ama dünya güzel be oğlum.
meğer istanbul bozmamış,sırf sen zevke gel diye yapmış bunları.
yahu maskarası oldun istanbul'un.iyi mi?
ama yine de seversin sen istanbul'u.
 

                                                                                                     aptal kovboy*


27 Ocak 2012 Cuma

Gay sandıklarım bana yavşıyor bunalımlardayım

  Bir zamanlar okulda tek kafama uyan insan olarak gördüğüm, gay sandığım aslında herkesin öyle sandığı dostumu, yoldaşımı kaybettim. İçimde yani. Şimdi bu çocuk poz verirken dudaklarını filan büzen, hırkasını parmaklarına kadar çeken paytak yürüyen bir insandı. Hatta öğretmen "Hep kızlar kalkıyor, biraz da erkekler gelsin" deyip BayHırkayı kaldırdığında sınıftaki erkekler "Hocaam ama hani kız kaldırmayacaktınız?" diye anırarak gülüyorlardı.
  Fakat ki bu şahıs, ben, "Ben Kumral seviyorum oğlum ya da esmer bak ne demişler sarışının adı, esmerin tadı" dediğimde bana bakıp "Ben de sarışın seviyorum falıma da hep sarışın çıkıyor kader işte" demiş,
  Ben etekle voleybol oynarken yanıma gelip "Eteğini düzelt!" diye bağırmış, "Sana ne Allah'ın gerizekalısı abim misin sevgilim misin defol git kendine bak" dediğimde "Diğer erkekler seni korumam lazım" tarzı bir cevap vermiş,
  Her gün en az bir kere "Yaa Kupa Kızı küçük parmağın çok güzel küçücük böyle, öyle değil mi millet ha?" diye elimi tutma çabalarına girmişti, daha bir çok şey yapmıştı.
  Fakat ki ben "Yok öyle değildir ya yok yani" diye kendimi kandırmıştım. Fakat geçenlerde havanın soğuk olduğu bir gün başını omzuma dayayıp "KupaaKızıııı. Üşüyoruum ısııt beenii. Yaak benii Kupa Kızıı" şeklinde bir şarkıya başlayınca şak diye ittim, hakaret ettim, tokat atacaktım durdum. İkinci dönem yanına bile gitmeyi düşünmüyorum şahsen, arkadaşım da kalmadı herhalde. Süper gidiyorum.

   Not: Şimdi eski sınıfımdan kardeşim gibi gördüğüm bir çocuk sinemaya gitmeyi teklif etti ama sadece ikimiz. Yanlış mı anlamalıyım çocuğu hemen yargılamayayım mı?

                                                                                         -Kupa Kızı

asosyallik başka alışveriş başka.

ben şimdi böyle asosyalim evden çıkmıyorum falan ya bir de darlanıyorum ya.heh işte ben de bu durum üstüne "bu böyle gitmez arkadaş." dedim ve kendimi alışverişe verdim.geçen mangoya bir gittim aman allahım görseniz mağazanın içinde koşturuyorum falan."aaa bunu da mı alsam? aaa dur dur bu da güzelmiş." tarzı bir durum oldu.bir de indirim olunca önümü alamadım.hırkalar,ceketler,pantolonlar ne varsa topladım geldim eve.sonra "yaaa geçen gün beğendiğim kırmızı ayakkabıyı da gidip alayım" dedim ve gittim onu da aldım.asosyallikten kafayı yediğim için kendi kendime evde defile falan yaptım ki sormayın.ama sonra ne mi oldu? ayakkabıyı mağazada denemeden aldığım için eve gelince fark ettim ki ayakkabının biri böyle bol mol salak saçma bir durumda. e bugün de kar yağdığı için dışarı çıkıp değişteremiyorum ayakkabıları.yine hayat bana zor yine bana zor .

                                                                                                        aptal kovboy*

26 Ocak 2012 Perşembe

Asosyal mi?

   Şu an deseler ki "Gel bak yanımda Çağatay Ulusoy bi kavanoz da nutella var gel ne istiyosan yap", derim "Yok  yia yatacam ben, ayrıca da emir kipi kullanma ağzını yüzünü s*kerim senin" o haldeyim hani herkese bağırıyorum.     En son alerji hapımı anneannemde unutmuşum anneme gittim "Nasıl unutursun ya nasıl unutursun ulan ne hallerdeyim hiaaaaa yeterr isyeeeaaan" diye bağırıp bir şeyler fırlatıp şak diye kapıyı çarptım. Kapı aynı şiddete geri açıldı duvara çarptı geri döndü, o an annemin "Sana bi çakarım bi de yer çakar" sözünün gerçek olabileceğini anladım. Ama kapıyı açan babamdı. Ama ilk defa bu kadar sinirliydi "1 Haftadır her boka bağırıyosun yeter artık ya kendine gel ya da ben getirmesini bilirim bak" tarzı bir konuşma yapınca, "Kimse beni anlamıyor çok yalnızım" modundaki ergen kişiliğim gitti, "Tamam babacığım, evet babacığım" modundaki kız geldi. Televizyonda da bunalım testi yapıldı ben bunalımdaymışım zaten

                                                                                             *KupaKızı

23 Ocak 2012 Pazartesi

kırmızı ayakkabılarla evlenebilir miyim?

geçenlerde bir mağazada kırmızı! inanılmaz güzel bir ayakkabı gördüm."tanrım bu kesinlikle benim olmalı" dedim ama sadece 39 numarası kalmış o da bir tane yani o derece bir tükenme yaşamış ayakkabı.ama ayakkabıya nasıl aşık oldum bellli değil.ve ardından bugün o mağazanın da şubesinin olduğu bir alışveriş merkezine gittim.direkt girdim o mağazaya ulan bakıyorum bakıyorum yok ayakkabı."elma diyorum ama çık hadi ortaya!" diye bağırasım dahi geldi mağazada.ayakkabıya ithafen .amma velakin ayakkabı yoktu.bulamadım.daha sonra başka bir ayakkabı mağazasına gittim.aman allahım! bu sefer burda daha minnoş,daha şeker,daha aşk bir ayakkabı buldum.yine kırmızı.böyle numarası falan da vardı.nasıl mutlu oldum belli değil.böyle deniyorum,ayakkabıya aşık oluyorum falan.daha sonra "bir diğer mağazalara da bakayım,daha sonra buraya döner bunu alırım." gibi saçma bir önermede bulundum kendime.malım ya yapabilyorum bu tarz şeyler.ama dur  dur! mantıklı bir davranışta bulunup da orda bir sürü o ayakkabı ve numaralarından olmasına rağmen kendi numaramda olanını kutusuna koyup mağazada sağlam bir yere sakladım."gelince burdan alırım.hem böylece kimse bulmamış olur.numarasının tükenme ihtimali de olmaz."diye düşündüm.çok zekiyim ya.tabi ben diğer mağazaları dolaştım,güzel güzel pantolonlar falan aldım."aaa bu pantolon alacağım kırmızı ayakkabıyla çok hoş olur."tarzında düşünüp mutlu oldum.ama sonra ne mi oldu? tabi ki eve dönmem gerekti acilen.durum bu olunca paşam,alamadım ben o aşkı.yine eve elim boş döndüm.ama biliyorum bu gece rüyalarıma girecek o mükemmel şey.yarın gidip almalı mı yoksa? tabbi kiiiiiii paşam!

                                                                                                    aptal kovboy*

22 Ocak 2012 Pazar

hey bebeğim! sen asosyallik ne demek bilir misin?

asosyallikte zirve yaptım.
günde 13 saat falan uyuyorum.kafama eserse 15,16."geceleri uyuyamıyorum" diye de her gece pasifloraya abanınca tabi uyu da uyu tarzı oluyorsun o çok başka.bu konuya anneannemin bir önermesi olabiliyor tabi "kızım sen o ilacı sabahları iç sakinlersin biraz.gece içince uyku yapıyor." gören de çok vahşiyim sanır.bir de iki gündür evden hiç çıkmadım.aaa dur dur! dün bakkala gittim.nasıl unuttum lan bunu? ve sosyal bir davranışta bulunup bakkal ablayla konustum."iki tane margarin alabilir miyim bir de sigara?" ama o kadar yani.oldukça sosyal değil mi ama ? sonra efendi efendi evime geldim yine. .bütün gün evde saç baş dağınık ruh gibi dolaşıyorum zaten.arada büyük sıkıntılar da yaşıyorum aslında."ne yemek yicem?","of sıkıldım." tarzında sıkıntılar.bilgisayar başında bir dizi izleyeşim var yemin ediyorum kısa filmlere konu olur.böyle saçı başı berbat bi halde bir kız,elinde süt,ağzı on metre açık(biraz kassa salyaları akacak) dizi izliyor.izlediği dizi de şizofreniyle ilgili olunca mal mal düşünüyor tabi "ya şizofreni olursam lan.yoksa bende şizofreni olma korkusu mu var? olum bunu bir ara bi psikoloğa danışayım."tarzında.bir de müzik dinleyişim var ki sormayın.ağız yine on metre açık.böyle şarkıları söylerken bir hüzün falan.dokunsan ağlayacağım.hayır yani aşık olduğum biri falan da yok ne bu tripler ben de anlamadım. yani opiuma dalsam anca bu kadar olur.bir de bu kadar asosyal olunca insan saçma sapan şeylere dadanıyormuş onu anladım ben.mesela rüyamda ayakkabı görüp,daha sonra tabirine bakıp zenginlik demek olduğunu görünce "oooo yaşadım lan." triplerine girebliyorum .kendi kendime milyon tane şarkı söylüyorum mesela ve durum asosyallik olunca favori şarkım "benim en iyi dostum içkim sigaram..."tarzında oluyor.sonra yeni arkadaş edinmek isteyip edinemiyorum.o kadar mal duruma düşüyorum ki bu asosyallikten,twitterda "adanaya 20 yıl sonra kar yağdı." haberini görünce şok oldum."lan salak mal aptal kovboy sana ne adanadan sen istanbuldasın" da demedi kimse ki.bir de şey var tabi böyle replik manyaklığı başladı bende.reklamlar falan.mesela "oğlumu verin banaaaa." diye amaçsızca bağrıyorum bazen evde.coca cola reklamı çıkınca birden "her yeni yıl senin için yeni bir umut..." diye ötmeye başlıyorum.ve daha bir sürüsü.uyurken üç kalın battaniyenin altına giriyorum bir de.sanki "kimse beni bu yataktan çıkaramaz." dermişim gibi bi havam oluyor.sabah saat onda falan mesaj atıp uykuma mani olan biri olursa ana avrat sövüyorum çokca.hatta o kadar asosyalim ki ev telefonunda bilmediğim numaraları açmıyorum.işin kötü tarafı şu ki çevremdeki insanlardan sadece 7 tanesinin falan numarasını ezberi biliyorum.cep telefonunda da aynı şekilde,bilmediklerimi açmıyorum."gerekli olan insanlar zaten benim listemde vardır."tarzında bir düşünceye sahibim.bir kere bu duruma annemin kuzeni "bir gün arkadaşlarından biri yolda kaza falan yapsa,telefonu yanında olmasa,bir tek senin numaran ezberinde olsa,seni başkasının telefonundan arasa yardım için?"demişti(hayal gücü çok geniş de bu vatandaşın) ve ben "bana ne ki ben kimseye yardım etmem üşenirim."diyerek yine üşengeçliğimi belitmiştim.

diyeceğim o ki ben galiba pek bi asosyalim.

                                                                              aptal kovboy*

19 Ocak 2012 Perşembe

HUİK!

-Yukarıdaki saçma sapan kelimeyi açınız.
-Hüsrana Uğrayan İyikalpli Klozetler mi?
-Yo
-Hastalanınca Ululaşan İri Kirazlar mı?

  Ben söyleyeyim, Hayat Umursamak İçin Kısa. Hem de herşeyi, herkesi. Size umursamadığınız için kocanıza tekmeyi basın ve Hong Kong'ta uyuşturucu işine girin demiyorum tabi. Ama "Asla kendiniz olmaktan vazgeçmeyin."  İnsanlar sizi farklı da görse, kendinize inanın.

                            -DüşüncelerleYaşayanKupaKızı

18 Ocak 2012 Çarşamba

aptaldortlu@hotmail.com bilmem anlıyor musunuz?

dün garfield gibiyim.öyle de üşeniyorum ! adlı yazıma "bana mail at" tarzında yorumlar atan  psikolog adayının bunu demesi beni düşündürdü."ulan bizim neden aptal dörtlü olarak bir mail adresimiz yok" tarzı.ve hemen icraata geçtim.bir mail adresi açtım. aptaldortlu@hotmail.com  artık bize burdan da ulaşabilirsiniz daha uzunca muhabbetler edebiliriz.konuşmaya doyamayan bir insan olduğumdan ben işim gücüm konuşmak.öyle yani dostluklarımız burada sınırlı kalmasın.bilmem anlatabiliyor muyum ?

muhabbetle.

                                                                               aptal kovboy*

17 Ocak 2012 Salı

Hoş Geldin Kadınım

 Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Yorulmuşsundur;
nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
 ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
Susamışsındır;
buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim.
Acıkmışsındır;
sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
memleket gibi esir ve yoksuldur odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin!
Ayağını bastın odama
kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi.
Güldün,
güller açıldı penceremin demirlerinde.
Ağladın,
avuçlarıma döküldü inciler;
gönlüm gibi zengin,
hürriyet gibi aydınlık oldu odam.
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin…
                                                                  Nazım Hikmet Ran
-Bir ufak not bu şiir Volkan Konak'tan daha bir farklı daha bir güzel gelir insana...

Seni anlattım

Mutluluğun resmini çiz derler ya hani.
Bana deselerdi,
Seni çizmezdim.
Çünkü ne mutluluğumsun, ne tek bir kahkahamsın
Fark etmiyorsun aslında ama
İçinde kaybolduğunu sandığın o labirentte
Sonsuza dek bulamazcasına,
Tek başınasın

16 Ocak 2012 Pazartesi

garfield gibiyim.öyle de üşeniyorum !

ev hayatımın çirkinliğini bugün sizlerle paylaşma kararı aldım.amma tabi ki hepsini değil sadece bir kısmını.normalde daha da kötüyüm.kötüyüm ben kötüyüm kötüyüm.
hayatımda çöp anlayışı yok.geçen kapıcı geldi "çöp var mı?" dedi önce bir düşündüm.ben çöp torbası kullanmam ki.genel olarak tezgahta olur o çöpler.sipariş ettiğim bin tane yemeğin poşetleri,kağıtları,çöpleri...  daha sonra kapıcıya "bir dakika" dedim ve koşarak mutfağa yol aldım.sırf hayatımda bir değişiklik olsun diye elime bir poşet aldım.mutfaktan kapıya kadar toplaya toplaya gittim bütün çöpleri.ama sadece bir poşetlik.ikinci poşeti alamaya bile üşenen biriyim.dolap kullanmayı da sevmem mesela.bana kalırsa o kıyafetleri yere ata ata oluşturduğum piramitler daha çekici.yatak  da toplamam ben.sonuçta akşam yine açılmayacak mı o yatak? neden topluyoruz ki çok saçma.evin neresinde yemek yersem o yemeğin tabağı falan da orda kalır.üşeniyorum! o tabağı ordan almaya üşeniyorum arkadaş.ben bulaşıktan tiksinirim.ya o yemek atıkları falan pis şeyler bunlar.o yüzden de hiç bulaşık makinesini çalıştırmam.arada bir kuzenim falan gelirse zorlar beni bulaşık için ve o an hayattan bezerim.ben evde düzen sevmem.o battaniyeler yerde olacak bir kere.ben kendimi böyle eve geldiğimde dank diye atacağım koltuğa ve yastıkları yere düşecek.ben böyle bir hayat seviyorum.arada gelip evi temizleyen insanlar candır o başka tabi.bir de komşu teyzeler var."kızım sen evde teksin al bunları ye" diyen.amman allahım leziz şeyler getiriyorlar bazen.

ve galiba şu habere çok güveniyorum.



 
                                                                                                                  aptal kovboy*

10 Ocak 2012 Salı

Bugün eski sevgilimi aradım.

  Açtı. Her romantik filmde olduğu gibi önce "alo" demesi, sonra bi anda arayanın ben olduğumu hissederek susması gerekiyordu. Dakikalarca konuşmadan kalmamız gerekiyordu.
  Ama o bir öküz olduğu için önce "alo" dedi, cevap vermeyince bağırarak "şştt aloooooo" dedi. Sesi de daha mı kalınlaşmış, resmen servis şöforüm Mustafa Abiyle konuştum. Daha doğrusu konuşmadım. Sınıftakiler kimi işletelim kimi diye düşününce alın Berke'yi arayın dedim. (İsim veriyorum artık, çok da takamayacağım.) Ben konuşmayınca elimden aldılar teli.
  Kaymakam (Sınıfımızda büyüyünce kaymakam olmak isteyen bir çocuk var ) telefona "Napıyon lo oralarda" dedi, o da küfredip kapamış galiba.
  İnanın artık aklıma bile gelmiyor, 2 yıl olmak üzere ama sesi bugün beni geçmişe götürdü.
  Hatırlattı.
  Ve hislerimin içine edip gitti.

                                                                          -Kupa Kızı

 

3 Ocak 2012 Salı

Sınıfı geçemezsem nedenleri- Kupa Kızı

   Bugün biyoloji sınavımız vardı.İnsanlar notlarını getirmiş, bi yerde "Pi" yazıyor ama aynen böyle yazıyor. Okuyunca krize girdim
"Bu ne yaeee pi ne be matematik dersinde miyiz, pi kaçtı ulan 22 bölü 7 dur o zaman eea yeter bee"
"Kupa Kızı mal mısın o "Fosfor1" demek"

  Yarın da kimya sınavımız var misal, ben ne yapıyorum bunu yazıyorum. Ama yeni bir yol keşfettim, her şeyi yere yazıyorum. Tabi yere eğilip elinizde kurşun kalem fayansa formül yazmak hoş bir görüntü değil ama zekice bence yaniiğ, istediğimi görüyorum. Hocalar da şüphelenmiyor, deneyin
                                                    Yeni yılda biraz daha beyin istiyorum, bu okula nasıl girdim çözemedim

hem kro,hem bakımlı.çelişki büyük.nesin lan sen?

okulda bir çocuk var.aman allahım.kabuuuuus! böyle harbi yakışıklı,bi karizması olan bi çocuk ama elinde tesbihle dolaşıyor.böyle bi kro tavırlar falan.bir de hiç tanışmamıza rağmen bundan bir ay önce kadar benimle konuşmaya başladı ordan tanışmışlık tarzı bir durum oldu.sürekli gözlüğümü alıyor bi süre sonra getiriyordu falan takılıyorduk.şimdiyse bütün gün yanımda duruyor aman allahım.
peki bugün saatlerce bana ne mi anlattı?

  1. sabah okula gelmeden önce sırf saçına fön çekmek için erken uyandığını.                                     
  2. yüzüne krem fondoten sürdüğünü.aslında o fondotenleri babasının yurtdışından annesine getirdiğini ama onun annesinden onları zorla aldığını.
  3. fondoteni güzel sürmek için çok uğraştığını.
  4. annesiyle arasının çok iyi olduğunu.oturup saaatlerce dedikodu yaptıklarını.
  5. inanılmaz güzel yemek yaptığını.
  6. bir kere bi arkadaşına soya soslu tavuk yaptığını ve çocuğun bir daha hiçbir yerde soya soslu tavuk yiyemediğini.geçen o arkadaşıyla restauranta gittiğini çocuğun soya soslu tavuk istemesini ve tavuk gelince garsona bu olmamış diyerek yollatmasını.
  7. her zaman çantasında saç fırçası,krem fondoten taşıdığını ve hafta sonları çantasına fön makinesi bile koymasını.
  8. her günü sekiz sekiz sekiz yaşadığını. (sekiz saat okul,ders.sekiz saat eğlence.sekiz saat uyku.)
  9. annesinin ona "içine kız kaçmış senin." demesini.
  10. babasının ona bu kendine bakmasından dolayı "sen benim oğlum olamazsın"demesini.
bla bla bla

daha binlerce şey bunlar sadece aklımda kalanlar.
çocuğa "manyak mısın sen ne bu kendine bakman ya?" dedim.bana "manyak değilim sadece çok bakımlıyım"dedi.
çocuk harbi bakımlı.ayrıca çok şeker gülüyor.harbi karizması,sevimliliği var ama kro abi kro.bildiğin öküz.hele ki o yürümesi! git beynine boşalsınlar öyle gel.o değil de bu çocuk hem kro hem çok bakımlı.bu çok büyük bi çelişki değil mi ya? bakım olayını o kadar abartıyor ki gay olduğunu düşündüm bir ara ama bi gay bu kadar kro,odun olamaz.sonuçta en mükemmel erkekler gaydir.
ama ama ama ben daha fazla bu çocukla uğraşamam.
Dünya,biraz hızlı dön de düşsün şu salak kurtulalım.
çektiğim çile öyle böyle değil.ya çocuğa ayıp olmasın diye saatlerce sırıtıyorum sonra da yanaklarım ağrıdan ölüyor.

                                                                                                         
                                                                                                       aptal kovboy*

2 Ocak 2012 Pazartesi

Gel 2012 gel bana gel!!

Ne mal bir başlık oldu lan!Neyse idare edeceğiz artık.O başlığı şöyle düşünürsek idare etmek daha kolay olabilir. Hani Hadise O Ses Türkiye'de insanları kendi takımına çağırıyor ya işte o düşünün ve benim kaybolan beynimi  arayalım!!!Yok iyice kafam uçtu benim böyle birinin beni kendime getirmesi lazım iyice dengem şaştı ya!!!
Neyse şimdi ben isteklerimi sıralayayım.
-Kupa Kızı kendi kendinin moralini iç etmesin daha pozitif olsun.
-Aptal Kovboy artık adamakıllı birini sevsin ve adam akıllı bir ilişki yaşasın!!!Boş boş insanlar için kendi beynini de bizimkini de şey etmesin.
-Naylon Prenses daha bize dönük olsun.Bir var bir yok iyice hayalete benzedi de kendileri.
-Sağlık,mutluluk,huzur,para....... gibi her zamanki klasiklerden bol bol gelsin!
-Aşk gelsin ya sadece Aptal Kovboy'a değil hepimize bol bol aşk gelsin,normal insanlarla normal ilişkiler gelsin!!
-Ülkemde ve dünyamda olan şu lanet olayların hepsi son bulsun artık!!!!Daha fazla hiçbir insanın canı yanmasın!!!
-Ve sınıfı geçeyim,geçelim ne olur ya!!!!!!!!Bu lise çok zor arkadaş şans lazım sınıfı geçmek için ve bende bol bol şans istiyorum yoksa seneye benden bir yaş küçük bebelerle tekrar tekrar fonksiyon anlamaya çalışırım!! Garanti yine anlamam yine kalırım artık okuldan atılana kadar.Allah ya!!
-Annem ergen triplerinden çıksın bunu çok istiyorum.Kadın durup durup tribe giriyor.Bu böyle olmaz hepimize yazık.
-Biraz sakin bir insan olayım çok atarlıyım ve çenem durmuyor.Yaşamam için çenemi durduracak ve atarımı azaltacak ilahi bir güç istiyorum!!!!1!!1!
   Şimdilik bu kadar.Zaten artık boşalıp da semerimi isteyeyim. Aaaa son bir şey kaybolan beynimi geri istiyorum!!!Allah'ım duy sesimi beynimi buldur Yarabbim!!!Amin!! :D
-ATSK-

2011'den geriye kalanlar veya kalamayanlar

Selam ben uzun süredir bloga uğramayan Atsk. Yeni yıl dileklerimden önce eski yıldan haberler vermek istedim. Bu yıl başıma gelenler;
-Bihter hayatımdan çıktı,gitti,bitti.Herhalde yılın  en çarpıcı olayı buydu.
-95'le tanıştım.Bizimkiler ona önyargılı baksa da ben onu çok seviyorum ve şu bir senede hayatımı inanılmaz bir şekilde etkiledi.Benim için yılın en farklı olayı.
-Mezun oldum!!!Ya şaka gibi geliyor hala alışamadım şak diye okulum,hayatım,öğretmenlerim değişti.Bu bayağı hızlıydı ya.Hala inanamıyorum bu olaya.
-Artık kalbim daha sert.Daha az kişiye güveniyorum daha az kişiyi seviyorum.Bihter olayından sonra böyle oldu.Ama iyi de oldu artık herkesi kendim ya da bizimkiler sanmıyorum ve bu sayede bizimkilerle çok daha fazla yakınlaştım ve değerlerini anladım.
-Hastalığım geçti.Evet o süreçte çok acı çektim,çok korktum,çok ağladım ama geçti bu rüya gibi bir şey!!!!!!!!Tabii bizim üçlünün bana verdiği destek olmasaydı nah olurdu ama her zamanki gibi destek verdiler ve oldu.
-İlk eylemime gittim!!!!!!!!!Muhteşem bir şeydi ya nicelerini bekliyorum,istiyorum!Çok değişik ve muhteşem bir duygu!Her ne kadar bizimkilerle bayağı sorun yaşasam da çok güzeldi lan!!!
-Gittim salağın tekine 'seni seviyorum dedim'Bunu dedim ya valla cesur salak karışımı bir şeyim ben.Tanımlanamıyorum ya.

1 Ocak 2012 Pazar

peki yılbaşında aptal dörtlü ne mi yaptı?


kupa kızı yine azıcık içkiyle kafayı buldu."ben bu gece içerim olum" dedi ama yine yerlerde süründü.en son aptal saptal videolarını telefondan attı bana.
ATSK asosyal olduğu için ne yaptğı pek net değil kafamda.bir aralar mutlu yıllar o bu bıdı bıdı birtakım mesajlar atmıştı(okumadım pek ama çaktırmayın.).
naylon prenses bir arkadaşıyla takıldı."şimdiye kadarki en güzel yılbaşımdı" tarzında tweetleri retweet yaptı.bu da bizi "hatun eğleniyor paşam."sonucuna ulaştırdı.ama sarhoş olmadı.en son mesaj attığımda ayıktı yani.
aptal kovboy evinde kuzenleriyle annesiyle babasıyla amcasıyla onla bunla içti de içti.işin özü özel,farklı bir şey yapmadı.her zamanki tarzdan.bir de eski sevgilisine "hey şapşal iyi ki doğdun." diye mesaj attı. cevap "sağol lan." olunca "özünde sağol lan çelişkili bir cevap biliyor usun?" dedi çocuğa.bunu neden yaptı o da bilmiyor.sonra çocuk sabah "görmemiştim mesajını" diyince de cevap atmadı.

notsal:
bi ara kupa kızı çok bozdu yani en azından hormonları coştu.bi "erkek istiyorum ulan" demediği kaldı.sefa doğanay'a bile yazası geldi.
aptal kovboysa hala konserdeki çocuktaydı ve hep aynı soru vardı kafasında "neden bu kadar yakışıklı,seker bi çocuk adanada oturur ki?"

                                                                                            aptal kovboy*